30 Eylül 2007

KIŞA HAZIRLIK...

Arılarımıza yaptığımız varroa mücadelesinden sonra, iyi bir sonbahar şuruplaması yapmalıyız. Şuruplama konusunda bazı kaynaklarda verilecek miktar için rakam belirtiliyor olsada, en güzeli çerçevelerdeki bal kemerinin yüksekliğidir. Arıların işgal ettiği çerçevelerde bal kemeri ne kadar yüksek olursa kışı o kadar güvenli çıkar. Zayıf arılara mutlaka bölme tahtası konmalıdır, kovanda ısıtılacak alan daraltılmış olur. Böylece tüketim azalmış olacak. Bütün bu işlerden sonra hala arıma iyi bakamadım derseniz, yada arıcılığı bizim gibi kışı çok sıcak gecen yerlerde yapıyorsanız arılarınızdaki bal tüketimini azaltmak için kovanlarımıza kek koyarız. Arı keki, piyasada hazır satıldığı gibi her arıcının kendiside yapabilir. Bunun için bir çok formul vardır. En çok bilinen formul üç kilo pudra şekeri bir kilo bal olanıdır. Bir çok yerde ki formullerde içine katılması gereken diğer ürünlerden bahsedilir, benim kanaatimce hiç birisine gerek yoktur. Satıcılara para kazandırmak için gereksiz şeyleri arılarımıza yedirmiyelim. Bunların başında bahsedilen vitaminler gelir. Unutmayalım ki hiçbir vitamin arıların topladığı polen yerine geçmez. Bir başka kek fomulü ise: on kilo pudra şekeri + 350 cc su (ılık) + 350 cc bal (ılık) ve 500 gramlık yaş hamur mayası. Yapılışı pudra şekeri bir leğene boşaltılır ve ortası havuz yapılır, ılık su ile hamur mayası eritilerek 5-10 dakika kabarması beklenir, ılıtılmış olan bal ile birlikte pudra şekerinin içine dökülür ve iyice yoğurularak arılara verilecek şekilde ya poşetlere yada şurup kaplarının içine konarak arılara verilir. Şurup kaplarının içindeki bölme çıkartılınca çok güzel kek kabı olur. Şunu asla unutmayalım eğer hastalıklı bir arının balı ile arılarımıza kek yaparsak bu hastalığı bütün arılarımıza bulaştırmış oluruz.

Bu şekilde hazırlanan arılarımız kışı çok güvenli şekilde çıkarırlar. Bizim yapmamız gerekenleri yapmadan başarılı olamayız.

26 Eylül 2007

KIŞA HAZIRLIK...

Arıları kışa hazırlamak, arıcılığın en enemli işidir. Değerli hocam Nizamettin KAYRAL kitablarında hep şunu yazar. "En iyi ilkbahar bakımı sonbaharda yapılan bakımdır." Hepimizin bildiği gibi arılar kışa ne kadar güçlü girerse bahara da o kadar güçlü çıkar. Her yörenin kendine has iklimi olduğu gibi çok farklı arı bakım yöntemleride vardır, bu nedenle her arıcı bölgesindeki arıcıların bilgileri doğrultusunda bir çok usulu denedikten sonra kendine en uygun olanı yapacaktır. Ancak değişmeyen bir kaç kural vardır ki, herkesin kesinlikle uyması gerekir. Bunların en başında VARROA mücadelesi gelir. Bu konuda da çok değişik alternatiflerimiz var. Hatırlıyorum da varroa ilk görüldüğü yıllarda naftalin kullanmıştık. O gün için en iyi ilaçtı, sonra büyük baş hayvanlarda dış parazit ilacı, amitraz aktif maddesi olan KENAZ ve BUTOX kullandık. O yıllarda mavrik-f, israil çubuğu, glo... gibi bir çok kanserojen ürünü varroa ilacı olarak kullanmışız. Hatta malation talk pudrası ile karıştırılarak arı ilacı diye üçretsiz köylere kadar yollanmıştı. Dünyada bu konularda yapılan çalışmalar çok hızlı olduğu için artık onlara ulaşabiliyoruz. Yurt dışında üretilen bir kaç ürün henüz gelmemiş olsa da bir kaçı bizde bulunuyor artık. Arılarımız için ilaç alırken fiyatına değil, içeriğine bakmamız lazım. Arılarımızdaki parazitlere etki oranına bakmamız lazım, sağlığımıza zararlı olmamasına bakmamız lazım ve en önemlisi, bu ilaç çok iyi deyip ısrarla onu kullanmamak lazım. Çünki varroa o ilaca karşı dayanıklılık kazanıyor ve ilacın etkisi ya azalıyor yada yok oluyor. Bunun için dönüşümlü ilaç kullanmak çok faydalı olacaktır. Baharda kullanılan ilacın yerine sonbaharda farklı formulasyonu kullanmak gerekir. Uzun süreli aynı ilacı kullanmak fayda yerine zarar verecek anlamına gelir. İlk baharda 5 defa formik asit kullanmama rağmen arkasından perizin uygulaması yaptım. Sonbaharda Bayvarol kullandım 4-6 hafta sonra mutlaka perizin veya formik asit uygulayacağım. Varroa ilaçlaması yapıldıktan sonra kovanlarda arıların işgal etmediği çerçeveler alınarak bölme tahtası konur. Burada amaç arıların kışın ısıtacağı alanı daraltarak daha az enerji harcamalarını sağlamaktır.
Bu işlerin ardından arılarda sonbahar teşvik şuruplaması yapılır. Bunun kuralı yaşadığınız yerlerde soğuklar başlamadan bir ay öncesinde şuruplamanın bitmiş olması gerekir.
Çünkü arıya verilen şurubun sırlanması gerekir. Şeker şurubunun hazırlanmasında ise iki ölçü şeker bir ölçü su kullanılmalı. Bal kemeri çerçevenin yarısını geçene kadar arı şuruplanmalı. Şurubun içerisine koruyucu olarak her hangi bir ilaç katılmamalı. Kullanılan bu tür ilaçlar arılarda bağışıklık sistemini kısmende olsa bozar ve hastalıklara karşı direnci düşürür.

Bütün bu işlemler bittikden sonra arılarınız kışa güvenli bir şekilde hazırlanmış demektir. Kışta arılık konusunu ayrıca anlatacağım. Arılarınıza ve sizlere ailenizle birlikte sağlıklı yaşam dileklerimle...

25 Eylül 2007

40. APIMONDIA MELBOURNE...

Arıcılık başlı başına bir bilim dalıdır. Uzmanların ifadesine göre henüz arıcılıkta bilinenler, bilinmeyenlerden çok az. Etrafınızdaki arıcılara sorun bakalım arının kaç gözü var, antenleri ne işe yarar ve arıların soluk organı neresidir. Bir çoğumuz arıcılık yaparken bunları bilmeyiz, belkide bilmemizde gerekmez... Ne varki bu konuda çalışan çok değerli bilim adamlarımız var, onların yaptığı çalışmaları takip etmemiz yeterli. Bu konuda çok şanslıyız Türkiyede yetişen ve dünyada kendini kabul ettiren bilim adamlarımız var artık. Bunlardan bir taneside Doç.Dr. İrfan KANDEMİR Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Biyoloji bölümü öğretim üyesi. Hocamız dünyada bir çok yer gezdi, Amerika'da uzun yıllar eğitim gördü, Etiyopya, Mısır, Suriye, İran, Kıbrıs, Türkiye, Çin, Tayland, Bulgaristan, Yunanistan, İsveç, Ukrayna, Irak, Ürdün balarıları, İran küçük balarısı, Tayland ve Çin apis cerana.... gibi bir çok ülkede arılarla ilgili çalışmalar yaptı ve yapmayada devam ediyor. Ülkemizde de gitmediği il kalmadı her halde. Her yıl değişik ülkede yapılan arıcılık toplantısı bu yıl 40. APIMONDIA olarak Australia'da Melbourne Kentinde uluslararası kongre ve toplantı salonunda yapıldı. Tüm katılımcıların ilgi ile takip ettiği 2 sunum yapan hocamızı Arıcı olarak tebrik ediyorum. Ülkemizi bir turizm elçisi olarak tanıtması her türlü takdire değer. Katıldığı bu toplantıda boş durmadı.

Sunumdan arta kalan zaman içinde fuar alanındaki stantlarıda gezdiler.
Çektiği fotoğrafları gördüm, bir kaç tanesini burada paylaşıyorum. Belki birilerine ilham olur.

Ağaç kovanın içinde değişik renklerde dizilmiş plastik çerçeveler. Yakın zamanda Ülkemizde imalatının yapılacağını bildiğim montajı yapılmamış, paketlenmiş kovanlar.

Anadolu'da kırk yama diye bilinen, artık bezlerden yapılan bu örtüyü orda görmek çok güzel demek ki kültürümüzü yayıyoruz. Şişede bal yaptırmak ise çok basit, baharda yapacak olanlara bilgileri verilecek. Sarı kovan uluslararası kabul gören langstrot tipi kovan.

Sayın hocam gelirken 5 tane plastik çerçeve aldı geldi . Bunlardan bir tanesi ağaç, ve çakılmamış olarak satılıyor, çakarken peteğini takıyorsunuz.Sağ tarafta ise son 3 yıldır benim de üzerinde çalıştığım propolis hapları. Doç.Dr. İrfan KANDEMİR hocama bu sunumları ve bizimle paylaştığı fotoğrafları için teşekkürler.

24 Eylül 2007

40. APIMONDIA MELBOURNE...


Ülkemizde arıcılık hızla gelişiyor. Bunun en güzel örneklerinden biriside Uluslar arası yapılan toplantılar ve açılan fuarlardır. 10-14 Eylül 2007 de Australia'nın Melbourne kentindeki fuar ve kongre merkezinde yapılan 40. APIMONDIA Toplantısına TÜRK arıcılarının yanında Firmalarımızdan TEMEL PETEK firması stand açarak katıldı. Çağlar ŞEN ve Omar BABAN katılımcılara gerekli bilgileri vererek, Ülkemizde üretilen arıcılık malzemelerinin kalitesini Dünyaya tanıtma fırsatını buldular. TEMEL PETEK, Fuarda yapılan Bal mumu yarışmasında 2.lik ödülü aldı. Ülkemiz adına sevindirici olan bu ödülden dolayı TEMEL PETEK firmasını tebrik ediyorum. Bundan sonraki çalışmalarında üstün başarılar diliyoruz.

19 Eylül 2007

POLONYA'LI ARICIMIZ...

Makine mühendisi Polonya'lı Walentu
PLACHTA ülkesinde eşi ile birlikte 200 koloni ile arıcılık yapıyor. Misafir olarak bulunduğu ilimizde kendisi ile sohbet etme imkanımız oldu. Evde uzun uzun arıcılıktan konuştuk . Eşi ile çok uyumlu olarak arıcılık yaptığını anlattı, Polonya bizim ülkemizden daha soğuk olduğu için bal mevsimininde çok kısa olduğunu söyledi. Başarılı olmak için arıları kışa çok iyi hazırlamak gerektiğini anlattı. Bu konuşmaların neticesinde konuştuklarımızı birde arılıkta uygulamalı olarak yapalım dedik. Arıcılık yapan arkadaşlarımdan Yılmaz BİLGİLİ ile evde kahvemizi içerken yarının programını yaptık. Ertesi gün öğleden sonraya arılıkta çalışmaların programını bitirdik ve ayrıldık.


Ertesi günde Yılmaz bey ve değerli arkadaşımız Fikret BAYDEMİR, tercüman olarakta kızım Esra GÜNEY ile arılığa giderek Walentu'nin arıcılık bilgilerinden istifade etmek istedik. Ülkelerinin soğuk olduğunu ve bal sezonunun çok kısa olduğunu söyledi. Buna rağmen arılarını çok iyi geliştirerek kovan başı 20 kilo ve üzeri bal hasat ediyorlar. Arılarını kışa hazırlarken mutlaka bölme tahtası ile daralttığını ve en fazla 6 çerçeve kaldığını söyledi.
Bizde arılığa sık sık gidemeyen Yılmaz kardeşimize yardımcı olalım dedik, aldığı kekleri arılara vermek için Fikret kolları sıvadı. Kestiği kekleri arıların üzerine koyduk. Gördüğümüz o ki bizdeki arıcılık hiçde küçümsenecek değil. Bizim buralarda yapmaya çalıştığımız arıcılık ile bir çok yerdeki yöntemler hemen hemen aynı.
Arıların kovanlarında fazla olan çerçeveler alındı. Üzerlerine kekleri kondu. Akşam iftar yemeği olarak Yılmaz kardeşimizin hazırladığı inanılmaz güzel yemeği hep birlikte yedikten sonra, Fikret kardeşimizin hazırladığı tavşan kanı çaylarımızıda yudumlarken Walentu PLACHTA bu gününün çok güzel geçtiğini ve çok mutlu olduğunu bu vesile ile bir dostluk köprüsünün başladığını söyledi. Artık hava iyice karardı... Çalışmalar... TIKLAYIN

17 Eylül 2007

GÜZEL HABERLER...

Bu fotoğraflar Ülkemiz arıcılığı adına insanı gercekten umutlandırıyor. Temennimiz o ki her ilden ve her ilçeden bu tür haberler gelsin. Eskişehir mahmudiye ilçesi Hamidiye köyünde açılan arıcılık kursuna katılanlar toplu halde. Bayan kursiyerlerin çok oluşu sevindirici. Eğitimli arıcılarımız arttıkca daha iyi yerlerde olacağımız kesin.



Bu yıl Mahmudiye ilçesinde düzenlenen sonbahar bakımı, arılarda hastalık ve zararlılar konulu eğitim toplantısına katılan bir gurup arıcı. Bu fotoğrafları bizimle paylaşan değerli kardeşim, Eskişehir İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Gürbüz TURHAN'a sonsuz teşekkürler. Bu tür çalışmaların devamını ve başarılarını dilerim.

13 Eylül 2007

VARROA VE BAL ARISININ YAŞAMI...

Arıcılık son derece teknik bir iştir, bu konuda araştırma yapan kurum ve kuruluşlar her nerede olursa olsunlar sonuçları insanlığın hizmetine sunarlar. Biz arıcılarda bu bilgileri en iyi şekilde kullanmaya çalışırız. Belki zaman zaman bizlerinde bazı tecrübeleri olmuştur, ama bölgesel veya bireysel olan bu çalışmaların arıcılıkta kural olabilmesi için çok geniş kapsamlı araştırmalarının yapılması gerekir. Teknoloji çağının bu güzelliklerinden biriside bizim işimizle ilgili yerli ve yabancı bir çok kaynağa ulaşabilmemizdir. İşte bunlardan biri. BAL ARISI VE VARROA'NIN HAYATI son derece profesyonelce videoya alınmış. Tek kelime harika. İzlemek için tıklayın

9 Eylül 2007

VARROA İÇİN BAYVAROL KULLANIMI...

Bolu İli Arı Yetiştiricileri Birliği'nin düzenlediği ARI HASTALIKLARI VE VARROA İLE MÜCADELE konulu eğitim seminerinde BAYER TÜRK Firmasından Vet.Hek. Cem KESKİNDİL Varroa için BAYVAROL adlı ilacın kullanılışını anlattı.İstanbul ünüversitesi veteriner fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Hayrettin AKKAYA arı hastalıkları ve varroanın zararlarını anlattı. Bolu birlik başkanı gibi bize sıcak ilgisini esirgemeyen Bolu arıcılarına teşekkürler.Bütün eğitim çalışmalarında olduğu gibi BAYER firmasının ekibi yine oradaydı.

3 Eylül 2007

ARI HASTALIKLARI VE VARROA MÜCADELESİ

Arı hastalıkları ve varroa ile mücadele konulu seminer 27 Ağustos 2007 de Zonguldak AKM büyük salonda düzenlendi.Katılımın yüksek olduğu toplantıya İl Tarım Müdürümüz Sayın Yusuf AKIN, İstanbul ünüversitesi veterinerlik fakültesi öğretim üyesi Doç.Dr. Hayrettin AKKAYA, Bayer Ürün müdürü Vet.hek. Ahmet UÇAL, Teknik Müdür Vet.Hek. Cem KESKİNDİL, Bölge müdürü Vet.Hek. Ünal KIRIMLI, Bölge sorumlusu Vet.Hek. Taner KOCA ile Karabük İli Arı Yetiştiricileri Birliği yönetimi, çevre illerden gelen ve bölge arıcıları katıldılar.










Seminer ile ilgili görüntüleri, videolar bölümünden izleyebilirsiniz.