30 Eylül 2010

TAM DESTEK...



Zonguldak İli Arı Yetiştiricileri Birliği (ZAYBİR) Yönetim kurulu olarak bir dizi ziyaretlerde bulunmak için randevularımızı almıştık. İlk ziyaretimiz Zonguldak Valiliği, Sayın Valimiz Erdal ATA yönetim kurulumuzu kabul ederek isteklerimizi dinledi, bizde yönetim olarak çalışmalarımız hakkında bilgiler verdik. Zonguldak'ta uygulamalı bir eğitim merkezi kurmak istediğimizi kendilerine anlattık. Sayın Valimiz bu konuda her türlü yardıma hazır olduğunu ifade etti. Gelişmeleri yakından takip edeceğimiz bu merkezde sadece ilimiz arıcısına değil tüm arıcılarımıza hizmet vermeyi planlıyoruz. Yurt içi ve yurt dışından ulaşabildiğimiz tüm bilim adamlarının desteğiyle başaracağımıza eminiz.



-------------------------------------------------------- -------------------------------------




Zonguldak Belediye Başkanımız Sayın İsmail EŞREF güzel bir sohbet ortamında sadece zonguldak arıcılığı için değil ülke arıcılığı için elimizden gelen tüm desteği vermeye hazırız dedi. Ürettiğimiz ürünleri aracısız olarak tüketiciye ulaştırmak için "BAL EVLERİ" projesine deteklerini mutlaka vereceğini belirtti.





--------------------------------------------------------- --------------------------------------




Zonguldak Cumhuriyet Baş Savcımız Sayın Hüseyin ÖZBAKIR . Sayın Baş Savcımız iyi bir çevreci olduğu için arıcılığa pek yabancı değil. Sohbetimizin arasında geçtiğimiz yıllarda ceza evinde kurs açtığımızı ve bunun davam edebileceğini konuştuk. Önümüzdeki ay Beycuma'da bulunan ceza evinde kurs düzenlemeyi planladık.



---------------------------------------------------- ------------- -----------------------

Ziyaretimizin sıralamasında AKP (Adalet ve Kalkınma Partisi) Zonguldak İl Başkanı sayın Hamdi UÇAR vardı. Sayın başkanımızla yaptığımız görüşme son derece verimli geçti. Hükümetin arıcılığa verdiği desteklemenin artmasını ve İliimizde yapacağımız çalışmalarda desteklerini istedik. Her zaman söylediğim gibi işsizliğe alternatif bacasız sanayi olan arıcılık sadece arıcılık yapanları değil, tüm canlıların yaşamasını sağlayan bir uğraştır. Bilim adamlarının dediği gibi arıların yok olması dünyanın sonu olacaksa, arı'ya ve arıcıya ne kadar önem verilmesi gerektiğinin önemi belli
olur.

--------------------------------------------------------- -------------------------------------------------------------------------



Devam eden ziyaretimizde Zonguldak Orman Bölge Müdürü Sayın Akif YILMAZ vardı. Sayın bölge Müdürümüz başarılı çalışmaları sonucunda Türkiye'de başarı sıralamasında 2. sırada olduğunu daha önce yazmıştım. Son derece başarılı ormancılığının yanında arıcılığa bakışını anlatmam imkansız. Biz arıcılar için çalışma yaptıkları her bölgede mutlaka iyileştirme çalışmaları yapıyorlar. Bu nedenle kendilerine bir talepte bulunmadık bile, ancak yeni yönetmelik gereği orman lanlarında konaklayacak arıcılarımızın mağdur olmaması ve konaklanacak alanların düzenlenmesi konusunda kendilerinden her zaman olduğu gibi destek sözünü yine aldık. Sayın bölge müdürüm yönetim kurulumuzu yaptıkları çalışmaları göstermek için saha gezisine davet etti. İlerki günlerde bu geziyide yazacağım inşallah. Her yıl değişik illere yolladığımız ıhlamur, kestane, akasya ve yabani kiraz fidelerini temin eden sayın bölge müdürümüzle ilgili bir çok yazı yazmıştım. Orman aşığı, işinin aşığı arıcı dostu sayın müdürüme tüm arıcılarımız adına saygılar sunuyorum. Önümüzdeki günlerde ziyaretlerimiz devam edecek.
Desteğini hiç bir zaman esirgemeyen değerli BASIN MENSUBU arkadaşlarımıza sonsuz teşekkürler...

26 Eylül 2010

SONBAHAR BAKIMI...

Arıları kışa hazırlamak için iyi bir varroa mücadelesini Ramazan bayramında yapmıştım. Şimdi ana arıyı yumurtlatarak genç bir nesille kışa sokmak lazım. Bunun için iyi bir teşvik şuruplamasının ardından yeterli kış stoklarının oluşabileceği şuruplamanın yapılması lazım. Sonbahar şuruplaması ne zaman başlar ne zaman biter diye düşünen arıcılarımız için ben kuralını söyliyeyim sizler zamanını kendinize göre ayarlayın. Yaşadığınız yerde soğuklar başlamadan bir ay öncesinden şuruplamanın bitmesi gerekiyor ki, arılara verilen şurup gözlere konduktan sonra sırlanabilsin. Zonguldak arı kışlatma konusunda güzel bir yer, bir çok ilde ana arılar yumurtayı kesmiş olmasına rağmen burada hala devam ediyor ve bahara kadar da devam edecek. Bu gün akşam 15 gün önce invertase enzimi (PCHELİT) ile hazırladığım 200 litre invert şurubu arılarıma verdim. Her zaman bize sorulan sorudur, bir kovanda ne kadar bal olmalı diye. Ben derimki; çerçeve sayısı ne olursa olsun arıların işgal ettiği çerçevedeki bal kemerinin yüksekliği önemli. Kovandaki balın miktarı değil, yani arılı çerçevelerdeki bal kemeri yüksekliği orta yerden aşağı 14 santim uzun ise bu arılar asla açlıkdan ölmez. Zayıf arıların yanına bölme tahtalarıda konarak arıların ısıtacağı alan daraltıldı. Allah ilkbahara tüm arıcılarımızı ve arılarımızı sağlıklı çıkartsın... Arılara kış bakımı yapılırken en çok karşılaştığımız sorulardan birisi ben arıya ne kadar şurup vereyim? Bir çok kaynakta kovanda kalacak kışlık bal miktarının 15 kilo olması yazar, ancak şunu unutmayalım her kovanda aynı oranda arı olmayacaktır. Bunun yerine kovandaki arılı çerçeve sayısını iyi bilmek lazım. Unutmayalım ki arılar kış salkımına girince bulundukları çerçeveden yan çerçeveye geçemezler, eğer bulunduğu çerçevedeki bal kışın biterse arılar o çerçevede açlıktan ölürler. Bunun içindir ki arının bulunduğu çerçevedeki bal kemerinin yüksekliği arılarımızın hayat sigortasıdır. Uzun yıllardır gördüğümüz şey bal kemeri yüksek olan kovanlar son derece sağlıklı olarak kışı çıkartıyorlar. Çerçevede ki bal kemeri yüksekliğinin en ideali çerçevenin yarısından biraz fazla olanıdır. Her zaman söylediğimiz gibi EN İYİ İLKBAHAR BAKIMI SONBAHARDA YAPILAN BAKIMDIR. Baharda yapılan kovan kontrollerinde eğer arılar petek gözlerine kafalarını sokarak ölmüşler ise açlıktan öldükleri kesindir. Arıların üzerinde olmadığı diğer çerçevelerde ne kadar bal olursa olsun hiç farketmez.

Bulunduğunuz bölgede kış ayları sıcak geçiyorsa sizde sonbaharda yeterli şuruplama yapamadınızsa arılar aradabir uçuş yaparak tüketimi hızlandırıyor ise, ya çerçevelerin üzerine veya arıların üzerindeki yemliklere bir miktar kek koyarak bu havalarda arıların o anlık tüketimlerini temin etmek son derece faydalı olur. En azından arılarınızı açlıktan öldürmeyeceğiniz kesinleşir. Varroa mücadelesi için granül formik asit çalışmalarımız devam ediyor. İlk uygulamada ürünün çalıştığını gördükten sonra en önemli konu olan formik asitin salınım miktarının günlük dozu kontrol etmekti. Bunun için yurt dışından getirttiğimiz DRAGER tüpleriyle ölçümleri yapmaya başladım. İlk üç dakikkada 1.5 ppm formik asit buharlaşmıştı anacak bu çalışma 25 derece sıcaklıkta olduğu için bilgiler kesinlik kazanamaz. Bu ölçümler daha az ve daha çok sıcaklıklarda da devam ederek ortalama alınacak. Kullandığım granül formik asit miktarı 100x3 özel ambalaj toplamda 120 gram formik asit. Tüm arıcı dostlarıma arılarında kayıpsız bir kış, yuvalarınızda huzur dolu günler dilerim.

20 Eylül 2010

EŞEK ARISI...

Arılarımıza zarar veren çok yaratık var, işte bunlardan birisi de eşek arıları. Eşek arısı etobur olduğu için iyi beslenmesi gerekiyor. Besin değeri yüksek olan arılarımıza saldırması tesadüf değildir. Bunlarla mücadelede bilinen bir çok yöntem var, bu gün arıcı arkadaşlarımızdan birini ziyarete gittiğimizde gördüklerimin videosunu çektim.
Bir başka yöntemde pet şişeyi yarısından kesip ters koyarak içine bira veya olgun armut konursa eşek arılarının girdiğidir. Kısaca yöntem çok herkes kendine göre kolay olanı, doğru olanı ve iyi olanı yapabilir.
EŞEK ARISI

17 Eylül 2010

ARI KUŞU...

Arı kuşları göçmen kuşlardan olduğu için ilkbahar ve sonbaharda göç yolu üzerinde olan arılıklara mutlaka zarar verirler. Arı kuşu günde ortalama 400 sorti (uçuş) ve her sortide 40 arı yediği biliniyor, buna göre zararını düşünmek bile kötü. Havanın kapalı olması halinde kovanların önüne kadar inerek arıları yerler... Ülkemizde arı kuşları koruma altında olduğu için avlanması yasaktır. Bu nedenle arıcılar kuşlardan korunmak için değişik yöntemler uyguluyor, Ordu'da katıldığım bir toplantıda bir arıcı kardeşim dediki; "Ben üçlü bisiklet kornası aldım kuşlar geldiğinde onu çalıyorum ve hiç kuş kalmıyor. Bisiklet kornasının sesi kuşlara toplanın gidiyoruz diyormuş". Karadeniz bölgesinde bazı illerde atmaca beslendiği için arı kuşlarını kaçırmada kullanılabiliyor. Tabiatın dengesi zaten bu işi çözmüş bile, eğer yaşadığınız yerde doğan yaşıyorsa arı kuşlarının en büyük düşmanıdır. Arı kuşları sadece bal arılarını değil, uçan tüm haşareleri topluyor. Bo konuda profesyonelce fotoğrafını çeken çok değerli insanlar var. Kuş fotoğraflarıyla ilgili site kurmuşlar mutlaka bakmalısınız: http://www.trakus.org/kods_bird/uye/?fsx=2fsdl15@d&idx=18663 Bu çalışmalarda emeği geçen herkese sonsuz teşekkürler, ellerine gönüllerine sağlık.
ARI KUŞU--

9 Eylül 2010

FORMİK ASİTLİ VARROA MÜCADELESİ...

Varroa mücadelesinde kullanılan bir çok ürün var, bu ürünlerin başında tüm Dünya'da olduğu gibi organik asitler ilk sırayı alıyor. Asitlerin kullanılmasında bazı sıkıntıların olduğu kesin (yavru zamanı kullanılamayan, tedbir alınmadan kullanıldığında deriyi yakma, solunduğu zaman ciğerleri tahriş etme...) ama kullanım kolaylığı için yeni çalışmalar var. Yurt dışında örnekleri olduğu gibi formik asitin jel, toz ve granül formuna sokulmuş halleri var. Ülkemizde de bu çalışmaların yapıldığını görmek sevindiricidir. Bu ürünlerin sahada en kolay kullanımı için saha çalışmaları yapılması gerekiyor, arılığımda bu çalışmaları yürütüyoruz.

Granül formik asitin en güzel şekilde kullanılabileceği ambalajı bulmak için değişik yöntemler uyguladık ve nihayi sonuca vardık. Uygulamada arıcı asitle temas etmeyecek ve solumadan rahatlıkla kullanabileceği için sağlığına zarar vermeden kullanabilecek. Daha önce sıvı asit kullanan bir çok arıcının ellerini yaktığı veya soluduğu için hastahanelik olduğunu biliyoruz. Granül formik asit sadece varroa için değil, jel formik asitin yağmacılıkta kullanıldığı gibi saklamak istediğimiz kabartılmış peteklerin muhafazasında da güvenle kullanılabilecek. Önceki yıllarda bende dahil çok arıcı arkadaşımız delikli naylon torba içine koyduğumuz bezlere sıvı formik asiti şırınga ile sıkarak veya enjektör içine koyarak veya küçük şişelere koyarak uygulamıştık. Yeni ürünle bütün bu zorluklar ve farklı malzeme temini ortadan kalkmış olacak. Haftalarca süren ilaçlama ve defalarca kovan ama sıkıntısı ortadan kalkacak ve tek dozla ilaçlama bitmiş olacak. Burada unutulmaması gereken konu ise her zaman söylediğim gibi iyi varroa döktü diye tek ilaca bağımlı kalmadan değişik aktif maddeli ilaçları kullanmak zorundayız, aksi halde başarı oranımız düşecektir.
Oyun oynayan son oynayan olur...
VARROA MÜCADELESİ...
Uygulamadan bir saat sonrası çekilmiş görüntülerden bir kesit... Değişik formlarda başka ürünlerinde saha çalışmaları devam ediyor. Bu vesile ile herkesin bayramı mübarek olsun, nice bayramlara.... 03/05/2007 yılında uyguladığım sıvı formik asit uygulamasını okumak için linki tıklayınız: http://selahattinguney.blogspot.com/2007/05/varroa-mcadelesi.html

BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN...

Mübarek RAMAZAN Bayramının Size, Ailenize, Ülkemize ve Tüm İnsanlığa hayırlar getirmesini dilerim... Amin...Amin...Amin...