25 Haziran 2007

BİZİMKİLER - 2 ...

Arıcılık kursu vermek için gittiğim Gökçebey ilçesinde çok güzel şeyler gördüm. Bunlardan biri ÇANAKÇILAR Seramik fabrikasındaki hayvanat bahçesi, diğeri ise bir ömür boyu yapılan, sevgi dolu arıcılık.
Emekli bir çift, Mehmet ÇETİN 20,02,1935 doğumlu emekli öğretmen. Eşi Sevim ÇETİN 20,02,1938 doğumlu. Sakın bu tarihlere aldanmayın birisi 18 diğeri belki 20 yaşında ya var ya yok... Aman Allah'ım insan bu kadar mı hayat dolu olur? Sanki kursa gelmek isteyen iki aşık gençler. Son derece asil insanlar, nede olsa bir ömür... 43 yıldır arıcılık yapıyorlar 105 kovanları var. Onlar bizim her şeyimiz derken gözleri parlıyordu. Üç kızımız var, Ayşe, Ayla ve Serpil, ama hepsi uzakta biz burda hem üretiyoruz hemde çevremize faydalı oluyoruz diyorlar. Sevim hanım diyorki; bizim başladığımız zaman kovan bulamıyorduk eskiden büyük bisküvi kutuları vardı. Dallardan oğul arılarını alır onlara koyardım, eşim okula giderdi bende ağaçlardan arıları toplardım. Şimdi arıcılık çok kolay, istediğin yerde istediğin malzemeyi buluyorsun.
Fazla söze gerek varmı? fotoğrafların anlattığı yeterde artar. Allah size uzun ömürler versin.

KURS SONU...

Zonguldak-Gökçebey'de açılan uygulamalı arıcılık kursu sona erdi. Bu kursa katılan arkadaşların bir kısmında arı vardı, ancak genelde kovanları açarken son derece ürkek davranıyorlardı. Uygulamalar esnasında kovan açma tekniklerini öğrenen kursiyerler önce eldivenlerini daha sonra maskelerini çıkarttılar. Ama her zaman böyle olmaz tabiki... Arılara gidince maske mutlaka giyilmeli, gerektiğinde kullanılmalı. Soldan sağa:Hasan AKSAKAL, Dursun ADAK, Erdal SATUK, Kadir ÇAKIROĞLU, Vedat AKSAKAL ve Ermurat USLUOĞLU




Kursta anlatılanları arkadaşlar kovan başında uygulamalı olarak yaptılar.
Ermurat USLUOĞLU (Taksici). Arkadaşlar arılar işte böyle silkelenir diye anlatıyor. Eeeee adam kursa boşuna mı geldi?




Kursun sonunda yapılan sınavda başarılı olanlara sertifikaları verildi. Sertifikaları Gökçebey Kaymakamı Murat BULACAK arıcılık kursunun ve arıcılığın sağlayacağı faydalar anlattığı konuşmadan sonra, İlçe Tarım Müdürü İrfan SOYSAL ve Halk Eğitim Müdür yardımcısı Hasan TÜLÜBAŞ dağıttı.
soldan sağa:Selahattin GÜNEY,
Murat BULACAK (kaymakam) Necmi PAZAR, Erdal SATUK ve Dursun ADAK

20 Haziran 2007

YAĞMACILIK YOK ???...

Şimdi nerden çıktı bu yağmacılık demeyin. Arkadaşlar bu yıl Türkiye'de arıcıların mevsimi iyi oldu. Kovanlarımızda ki balları hasat etme vakti geldi geliyor. Şimdi çoook dikkat edilmesi gereken konu bu. Yıllardır arıcılık yapıyor olmam işi çok iyi biliyor olmam anlamına gelmiyor. (Bu bir itiraftır) Arıcılık başlı başına bir derya, içine girdikce sizi içine çeker. Unutmamak lazım ki her işte olduğu gibi uyulması gereken kuralları vardır. Bunlardan bir taneside telafisi olmayan YAĞMACILIK olayıdır. Bilmiyorum yaşayanınız, göreniniz var mı? Allah hiç kimseye yaşatmasın derim. Oturup da ağladığımı bilirim!!! Komşum hata yapıyor ve faturayı ben ödüyorum... Bu güne kadar verdiğim arıcılık kurslarında hep şunu söyledim. Arıların bulunduğu yerlerde nektar akışı bittiyse bütün hareketlerinizi kontrol edin. Etrafa düşecek olan bir mum kırıntısı. bir damla bal, minnacık bir kek parçası ne bileyim arıları cezbedecek herhanki bir şey düşerse mutlaka orasının iyice yıkanarak temizlenmesi gerekiyor. Aksi halde o kokuyu bulan arılar bu nerden geldi diye araştırmaya başlıyorlar. Mutlaka içinden koku çıkan bir veya birkaç kovana girmeye başlıyorlar. Kovan kendini savunmaya çalışsada tüm arılarını öldürebiliyorlar.

Artık burada yapabileceğiniz bir şey yoktur!!! Ben hep şunu söyledim ve söyleyeceğim yapılacak tek şey var BAŞLATMAMAK. Bir çok arıcılık kitabında şöyle yapın diye yazıyor elbette, bunlar güzel bilgilerdir. Ama başladığında bunların hiç biri işe yaramıyor bilesiniz... Yokmu bunun bir yolu derseniz var elbette, başlatmayın dedik ya. Bakın başlatmamanın kolayı var.

Bal hasatı başladığında arılar çıkan bu güzelim koku nerden geldi diye araştırmaya başlayacaklar değil mi? İşte burda kurnazlık başladı. Ben bal hasatında arıların üzerinden aldığım ballıktan sonra kapağı kapatmadan sirkeli suya batırılmış kovanın ebatından daha geniş bezleri örtü tahtasının üzerine örtüyorum. (bez kullananlar için de aynıdır) Arılar çıkan bal kokusunu ararken sirke kokusunu buluyor ve oradan uzaklaşıyorlar.
Yağmacılık başlayan kovanı kurtarmak için tamamını sirkeli suya batırılmış bezlerle sardım ve uçuş deliğinin şeklini değiştim ancak 3 gün sonra arılar kendine geldiler. Yada arıları arılıktan uaklaştıracaksınız. Bazende geri kalanlarda başlıyor yağmacılık. SON ÇARE BAŞLATMAYIIINN !!!

19 Haziran 2007

İŞTE BU...

KTÜ. den güzel haberler geliyorrrrr.... Arıcılar gözümüz aydın artık bilim adamlarıda birer birer arıcılığa başlıyorlar. Önce ürünlerini araştıralım derler.... Bir bakmışsın arıcı olmuşlar... İşte beklediğimiz güzelliklerrrr...








Doç.Dr. Sevgi KOLAYLI ile iki yıl önce tanışma fırsatı buldum. Hayatımda tanışma fırsatım olan ender bilim adamlarından birisidir. Çok farklı bir kişiliği olan, son derece işini seven ve paylaşıma açık birisi. İşini çok seviyor olması nedeniyle arı ürünleri ile çalışmaya başladı. Bizim arıcılarımızın ürettiği Kestane ballarının kimyasal araştırmalarını yaptı. Propolis ile ilgili çalışmalarıda bulunmakta. Bütün bunların yanında arı ürünlerini inceleyebilmek için arı kovanı satın alarak işi bir adım ileriye taşıdı. Rize'de bulunan Anzer yaylasında 3 adet arılı kovan satın aldı. Bu sayede orada üretilen balın otantik yapsının yanında Biyolojik öneminin araştırılması çalışmalarını yürütecek. Bu çalışmada araştırma görevlisi Esra ULUSOY da yardımcı oluyor.
Sevgi KOLAYLI hocam bu çalışmaları yaparken bizim için fotoğraf çekmeyi de unutmadı. Bu güzel paylaşımı için teşekkürler.



Bir başkadır Karadeniz yaylaları... Karşı dağlarda kar bu tarafta arılar ve çiçekler... Selam KARADENİZ....

17 Haziran 2007

GÖKÇEBEY ARICILIK KURSU...

Devam eden arıcılık kurslarımızdan birinide Gökçebey ilçesinde açtık. Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü ile yaptığımız görüşmeden sonra kursu başlattık. Bu kursa 31 arıcı arkadaşımız katıldı.











Bu kurs diğerlerinden farklı olarak programlandı, mevsimin güzel oluşu nedeniyle ve katılanların çoğunda arı olmasından dolayı iki saat ders yapıldıktan sonra arılıklarda uygulamalı eğitime devam edildi. Bu kurslarda düzenlenen kursiyer listesinde irtibat telefonlarının yanında kan guruplarınıda alarak elde edilen bu liste tüm kursiyerlere dağıtılıyor.
Soğuk kış günlerinde sıcak sıcak içtiğimiz ve dondurma yapımında kullanılan SALEP bitkisi ve çiçeğini ilk defa gördüm. Bu güzel çiçeğin dibinde çok küçük bir yumru kök var, sarımsak dişi kadar. Sağ taraftaki ise gözün alabildiği kadar uzanan arazide peygamber çiçeği... Dekarda 50 - 100 kilo nektar verir
Arılarımız bu güzel çiçeklerden faydalanırken bakın döllemeyide sağlıyorlar...

14 Haziran 2007

GELECEĞİMİZE YATIRIM YAPANLAR !!!...

Ormancılar ne iş yapar diye konuşanlar olur bazen. Biraz olsun ormancıların yanında gezmelerini ve onlarla konuşmalarını söylemek lazım. Yıllardır ormancılarla içiçe yaşamamın sebebi belki orman köylüsü olmam ve arıcılık yapmamdan kaynaklanıyor. Onlardan çok ama çoook şey öğrendiğimi söylemem lazım.
Arıcılık yaptığımız için orman alanlarında arılar için faydalı ağaçların var olmasını isteriz hep. Zannederiz ki ormancılar ormandan ağaçları keser ve satarlar, halbuki bu işler bir program dahilinde yapılır. Elbette ağaçlar kesiliyor, ama sonrasınıda görmek lazım.
Alaplı'daki Kocaman Fidanlığını gezdim. İşletme şefi Günseli ERDOĞAN buradaki çalışmaları fidanlığı gezerken anlattı. Gördüklerim beni bir kere daha heyecenlandırdı. İşte orada gördüklerimden bir kısmını sizlerle paylaşıyorum. Dağda yaşayan ayıdan kuşa kadar ve bir çok yaban hayvanınında nasıl yaşamını sürdüreceği düşünülerek fidan yetiştiriliyor. Ülke ekonomisine katkısı hesap edilerek arıcılık açısından da verimi yüksek olan ağaçlarda dikiliyor.

Dünyada en kaliteli polen veren ve yıllardır yok olmaya yüz tutan KARAAĞAÇ, çiçeğinden üretilen balı antibiyotik ve antioksidan deposu olan KESTANE, yangın söndürücü özelliği olan ve arıcılar için bal deposu AKASYA, erken baharda çiçek açtığı için arıların gelişiminde büyük katkısı olan KİRAZ, daha neler var neler. Gidip görmeye değer.



Ormandaki sağlıklı ağaçlardan toplanan kaliteli meyveler tüplere dikilerek işte bu kestane fideleri yetiştiriliyor. Gözümüz aydın arıcılarrrr.






Bu yabani kirazlardan kimbilir ne kadar kuş yavrusunu besleyecek. Arılarımızda çiçeklerinden faydalanacak. Yörede yaşayan insanlar meyveleri toplayarak sularından istifade edecek. Kim bilir belkide ilaç sanayisinde kullanılmak üzere toplayarak para kazanacaklar.
ORMANCILARIMIZ SİZE BİR KERE DAHA SELAM OLSUN... SAYENİZDE BU ÜLKENİN YEŞİL ORMANLARI HİÇ BİTMEYECEK...

11 Haziran 2007

BEREKETLİ OLSUN...







Zonguldak Kozlu'da arıcılık yapan Salih Zeki ER ve Ali ÇAKIR arılarını kestane balı üretimi için hazırladılar.







Bilindiği gibi antibiyotik ve antioksidan deposu olan kestane balı üretimi çok kaliteli olabilmesi için kestane ormanlarında üretilmesi lazım.








İşte iş başındaki arılar. Nektarı bulmuş kovana taşımak için topluyorlar...









Beşibiryerde buna denir her halde. Her püskülde bir kaç arı bulunuyor. Arkadaşlar öğlen sıcağında çektiler , sabah serinde bu arılar daha çok olur.

7 Haziran 2007

HELAL OLSUN !!!...

Bazı şeyler vardır anlatılmaz, yaşamak gerekir. Uzun zamandır duyduğum ve zaman zaman yanından da geçtiğim... İhmallik olsa gerek ki bir türlü durup gezemediğim ÇANAKCILAR SERAMİK fabrikasının ünlü bahçesini dün şöyle bir gezelim dedim. Bu fabrikada ekmek parası topraktan kazanılıyor. Sadece bahçesinin bir kısmını gezebildim...... Ne söylemek gerekir bilmem, söylenecek söz bulamadım. Size HELAL olsun demekten başka. Allah sizin gibilerin sayısını binlerce arttırsın. Kolay değil sadece bahçede beslenen 800 hayvan var. 4 işçi ve veteriner hekim bu görevi yürütüyor. Burayı gezen herkes hayatında asla göremeyeceği hayvanları görme şansı buluyor. Hemde özgürce, kimse müdahale etmiyor size. Birkaç yerde çok güzel eğitici sözlerin olduğu tabelalar var. Bunlarda çoçuklara verilecek eğitimi hatırlatmak için çok mükemmel hazırlanmış. Belli ki işin uzmanları bu düzenlemeyi yapmış. Herkese saygılar sunmak lazım. Ellerinize, gönüllerinize sağlık.
BU RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN.

Buradakiler sadece küçük bir bölümü, tamamını görmek için Zonguldak - Gökçebey İlçesindeki sıcak kanlı ve güler yüzlü çalışanların olduğu ÇANAKCILAR SERAMİK tesislerine gitmek lazım...