30 Ağustos 2007

KARAKAVUZ KÖYÜ BAL HASADI...

Karakavuz köyü zonguldak Ereğli ilçesinin yüksek köylerinden birisidir. dağların ortasında kurulu olan tabiat harikası köyün ormanlarında kestane ve ıhlamur ağaçları hakim. Az da olsa örtü altı olarak orman gülü bulunmakta. karakavuz köyünde arıcılık yapan Adnan İLİK'e ait arılıkta bal hasadı için yapılan çalışmalarda Zonguldak ve Ereğli basını yanımızda idi. Ereğli DTV (Demokrat yayın gurubu) den çekim yapan arkadaşımız görüntüleri bizimle paylaştı. Adnan İLİK, Refik ORHAN ve ben, arıların balını alıyorduk. Zonguldak basınından İnanış gazetesi muhabiri Muhammet KARAPINAR da yanımızda yer aldı. Önce İlik ailesinin hazırladığı nefis yemekleri yedikden sonra arılıkta bal almaya başladık. Zonguldak'ta üretilen KESTANE balı ile ilgili sohbet ettik. Ürettiğimiz KESTANE balının kimyasal özellikleri için bu linki tıklayın. http://www.zaybir.com/index.php?id=146

VARROA İLACI...

Arıcılar olarak en büyük sıkıntımız olan varroa canavarına karşı bir çok ilaç kullanıyorduk. Perizin ilacını üreten BAYER firması en sonunda yurt dışında çok yaygın kullanılan ve başarı oranı %99 - %100 olan BAYVAROL adlı ilacı ülkemizde de üretti. Artık arıcılarımız için çok büyük bir rahatlama olacağına inanıyorum. Kullanımı son derece kolay ve uzun süreli olmasının yanında en güzelide balda kalıntı bırakmayışıdır. 27 Ağustos 2007 de Zonguldak arıcılarına yönelik eğitim semineri düzenlendi. Bu seminerde Bayer bölge müdürü Ünal KIRIMLI açılış konuşmasını yaptı. İstanbul Ünüversitesi öğretim üyesi Doç.Dr.Veteriner hekim Hayrettin AKKAYA arı hastalıkları ve varroa mücadelesinin önemini anlattı. Bayer firması yetkilisi Vet. Hek. Cem KESKİNDİL yeni üretilen BAYVAROL adlı ilacın özellikleri ve kullanımını anlattı. Kullanımı ile ilgili video görüntülerini yakında yayınlayacağım.

25 Ağustos 2007

BALDAKİ KALINTILAR...

Bal insan sağlığında çok önemli bir tamamlayıcı madde. İçeriğini anlatmaya gerek yok, bizler için ne lazımsa hemen hepsi içerisinde var. Bunu daha iyi ifade için şunu söyleyeyim. Semavi dinlere ait olan dört büyük kitapta arıdan ve baldan bahsedilmektedir. Kur'an da ise anlamı arı olan NAHL süresi var bunun 68-69 uncu ayetlerinde: Rabbın sana emrettiği şekilde çalış, dağlarda, kayalarda,ağaçlarda ve insanların yaptığı yerlerde kendine yuva tut. Sonrada sana gösterilen yollardan git derle topla. Onların karınlarından renkleri ve lezzeti değişik şerbet (BAL) çıkar ki, bunda insanlar için şifa vardır. Elbette bunda da inananlar için tefekkür vardır... Buradanda anlıyoruz ki, insanlar için gerçekten önemli bir besin olan balın, tıpta da çok önemli yere sahip olduğunu biliyoruz. Ne varki, son zamanlarda bal diye üretilen ürünlerin piyasada satılıyor olmasının yanında arıcılığa yeni başlayan veya tekniğini bilmeyen arkadaşların arıcılık bilgisi olmayan malzeme satıcıları tarafından yanlış yönlendirilmeleri sonucu kullanılan ANTİBİYOTİK katkılı ilaçların belki arıya faydası olur diye bilmeden arıcıya ve tüketiciye verilen zararın farkında değiller. Antibiyotiklerin yan etkilerini bilmeyen yoktur. Birde bal ile karıştığında çok ağır sonuçlar ortaya çıkabiliyor. Gereksiz yere bilmeden ilaç kullanmayalım. Yasal olarakta cezai işlemi uygulanıyor. Arılar en iyi antibiyotik olan PROPOLİS'i kullanıyor zaten. Onun dışında ilaç kullanmak yerine arıyı yok etmek daha akıllıca. Her şeyden önce İNSAN SAĞLIĞI diyoruz. Sağlıklı günlere....


23 Ağustos 2007

FINDIK ZAMANI...


Fındık Karadeniz bölgesinin en önde gelen ürünlerinden biridir. Bu ay olgunlaşan fındıklar toplanmaya başlandı. Bizde Karakavuz Köyündeki aile dostlarımızı ziyarete gittik. Bahcede fındık toplayan aileyi görüntüledik. Bu arada yeni toplanan taze fındık çok lezzetlidir, haberiniz olsun. Eğer fındık üreticisi dostunuz varsa ziyaretin tam zamanı, onların yardıma ihtiyaçları oldukca fazla. Adnan İLİK ve ailesine gösterdikleri çok sıcak ilgiden dolayı teşekkürler. Fındık toplayan kızların biri Çukurova üniversitesi yabancı dil bölümü mezunu, diğeride aynı bölümde inşallah seneye bitirecek. Fındıkları bereketli olsun güle güle yesinler....

21 Ağustos 2007

HAKİKİ BAL...

Pazarda veya markette hakiki bilmem ne...Hakiki.... Hakiki..... Ürünlerin üzerinde bir sürü hakiki etiketi görüyoruz. Allah aşkına bunu yetkililer görmez mi? Demek ki o kadarda bu ürünlerin sahtesi var. Yeter beeeee... Bu insanlar oyuncak değil, insaf edin artık. Hele hele birde hakiki BAL etiketleri yokmu. Kendinize gelin, her şeyin taklidi olabilir ama BALın aslaaaa... Çünki bal sadece ve sadece arılar tarafından yapılır. Bunun dışındakilere başka bir isim bulun. Geçen gün, KDZ.EREĞLİ'de yayın yapan ERT televizyonundan bu konu ile roportaja geldiler. Bir çok ilde bu programların yapıldığını biliyorum. Zaten yerel yayın yapan kanalların asli görevide, bu şekilde halkı bilinçlendirmektir. Bu vesile ile ERT televizyonunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bundan sonrada arıcılığın değişik konularında bilgi aktarmaya devam edeceğiz. Yayınlanan görüntüleri, izlemek için tıklayın.

TRT TÜRK - İNT YAYINI...

22 Temmuz 2007 tarihinde saat 12.30 da TRT TÜRK - INT televizyonunda ortak yayında yayınlanan TÜRKSİTE programında ZONGULDAK İLİ ARI YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ web sitesi ile bu blog tanıtıldı. Bu proğramda emeği geçen Yönetmen: Bora UÇAR, Yapımcı:Gülhan YETİK, Sunucu:Duygu SÜCAN, Danışman:Tolga KIZILKAYA ve Hazırlayan:Mutlu F. ARKILIÇ'a ayrıca emeği geçen herkese şahsım ve arıcılarımız adına TEŞEKKÜRLER... İzlemek için tıklayın.

18 Ağustos 2007

ANLAMAK LAZIM...


ANLAYANA... Büyütmek için üzerine tıklayın

17 Ağustos 2007

ARI SOKMASI...

Dünya üzerindeki yaratıkların hemen hepsinin bir savunma amacı ve savunma silahı vardır. Bal arısı bir çok canlıda olmayan savunma silahına sahip olduğu gibi apayrı bir özelliğe sahiptir. Silahını ne amaçla kullanırsa kullansın hayatına mal olur. Çünki sokan arıların iğnesi vücudundan ayrılır ve bu iğneye bağlı olan bağırsaklarda kopar, bu nedenle sokan arılar ya hemen yada bir zaman sonra mutlaka ölürler.
Onun içindir ki bal arıları sokma eğiliminde bulunmazlar, ancak çok taciz edildiklerinde hayatına mal olacağını bile bile kendinden sonrakilerin haytını kurtarabilmek umuduyla kendi hayatlarına son verirler. Tabiri caizse intihar ederler. Sokan arının iğnesini ne kadar erken ve usulüne uygun çıkartırsak vucut o kadar az şişer. Bunun için videolar bölümündeki videoyu izleyin. Arı sokması... Hemen herkesin korktuğu ancak çok azının faydalarını bildiği bir olay. Bana göre özelliklede birilerinin bilmesinin istenmediği bir olay. Çünki faydalarını açıklayacak olursanız bir çok insan artık bilerek zaman zaman kendilerini arıya sokturacaklardır. Burada yabancı kaynaklardan tercüme edilen bir bölümü okuyacaksınız, ama çok çeşitli kaynaklarda daha farklı bilgilerde vardır ve hepside doğrudur. Kısada olsa bir bilgi vereceği umuduyla bu metni aynen yayınlıyorum.
ARI ZEHİRİ: Arı zehiri işçi arılarda zehir bezlerinde üretilip zehir torbasında depolanır. Petek gözlerinden yeni çıkan arıların zehir üretme yetenekleri çok az olup 12 günlük olduklarında en yüksek kapasiteye ulaşırlar ve 20 günlük olduklarında zehir üretme yeteneklerini kaybederler. Arı zehiri kimyasal olarak oldukça karmaşık bir yapıya sahiptir. Farmakolojik açıdan önemli aktif maddeler içerir. Bunlardan en önemlisi kimyasal yapının yaklaşık %50'sini oluşturan polipeptit yapıdaki melittindir. Arı Zehirinin Bileşimi EnzimlerPhospholipase A2, Hyaluronidase, Acid Phosphomonoesterase, a glucosidase, hysophospholipaseProtein ve PeptitlerMelittin, Pamine, Mast Cell Degranulating Peptide ( MCD ), Secapin, Procamine, Adolapin, Protease inhibitor, Tertiapinc, Küçük moleküllü peptides Arı zehirinin farmokolojik etkileri, bağışıklık sistemini uyarması ve birçok rahatsızlığa iyi gelmesi nedeniyle son yıllarda üretimi ve tıpta kullanımı her geçen gün artmaktadır. Arı zehiri saf olarak iğne şeklinde, krem, tablet ve merhem şeklinde ilaç sanayiinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Farmokolojik olarak arı zehiri kan dolaşımını artırıcı, bakteri öldürücü, radyasyona karşı koruyucu, tansiyon düşürücü etkileri ve bağışıklık sistemini aktive edici etkilere sahiptir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda arı zehiri multiple sclerosis (MS), AİDS, kanser ve tedavisi mümkün olmayan bir çok hastalıkta başarı ile kullanılmaktadır. Arı zehirinin bu özellikleri ve yaygın olarak kullanımı nedeni ile APİTERAPİ başta ABD ve birçok Avrupa ülkesinde alternatif tıp olarak kabul edilmiş ve Apiterapi hastaneleri kurulmaya başlanmıştır. Arı zehirinin etkili olduğu diğer bazı hastalık ve rahatsızlıklar; Arthritis, Epilepsy, Myositis, Iritis, Bursitis, Migren, Rhinosinusitis,bazı kanser türleri, damar tıkanıkları, kolestrol, Intercostal myalgia, Astım, Keratoconjunctivitis...

11 Ağustos 2007

EŞEK ARISI YUVASI...

Bu gün akşam üzeri çok değerli dostum Kerim SÖNMEZ telefonla aradı; Arkadaşı Mustafa SARI'nın araba garajında eşek arısı yuvası olduğunu söyledi. Dün de bir öğretmen arkadaşın çatı katında ki eşek arısı yuvasını imha etmiştik. Garaja gittiğimizde önce yuvanın yerini ve arıların gücünü tespit ettik. En çok ilgimi çeken bu arılarında bal arıları gibi uçuş deliği önünde muhafız arılarının oluşuydu. Yine bal arılarında olduğu gibi yuvanın rüzgardan korunabilmesi için tüm deliklerin kapatılmasıydı. Fotoğrafta garaj kapısının üzerindeki deliklerin tıkanmış hali ve içerideki yuvanın bir kısmı görülmekte. Yuva yapımında ağaçlardan kemirdikleri malzemeyi kullanıyorlar, inanılmaz ustalıkla işlenen seliloz harika bir sanat eseri olarak ortaya çıkıyor. Böyle yuvaların imhasında ben sprey halindeki sinek ilaçlarını tercih ediyorum. Ancak unutmayınki bu arılarda ışık olan yöne daha fazla uçuyorlar, o nedenle ışığa ters tarafda durmak faydalı ve mutlaka başınızda maskeniz olsun. Bir-iki tanesinin sokması insanı çok kötü yaptığını şimdiden söyleyeyim. Geçicide olsa buna kısmi felç dahil. Şimdiden dikkatli olun derim. Biz bu arıyı imha ettik. GÖRÜNTÜSÜ VİDEOLARDA

HAYATIN DEVAMI...

Dünya üzerinde nereye bakarsanız bakın, ilham alınacak o kadar çok şey varki... Doğumu ve ölümü arasında saniyeler olan yaratıklar, bir gün yaşayan güzel kelebekler, birkaç ay yaşayabilen bal arıları, birkaç yıl yaşayabilen canlılar ve asırlar boyu yaşayabilenler...
Gecen gün arıcı arkadaşlarla fotoğraf çekimi ile konuşurken bende ilginç fotoğraf var diyen Mustafa TATAR yılanlardan oldukca korkar, bu nedenle arılığına giremiyor bile. Çare tüfek almakla oldu. Arılığında bulduğu yılan gömleği doğrusu benide ürküttü. Bu kadarını bu bölgede görmemiştim. Canlısının çekilmiş fotoğrafıda var, artık onuda siz tahmin din. Bunun yanında çektiği fotoğraflar için yazacak bir şey bulamadım. Aç karnını otlarla doyuran bu kablumbağa uzuuuuuuun bir yolculuk...

5 Ağustos 2007

BİZİM İÇİN...

Arılar tabiatta kondukları her bitkiden bir miktar birşeyler alırlar. Buna karşılıkta bitkilerin döllenmesine katkı sağlarlar. Bu katkıları %35-40 civarında olduğunu biliyoruz. Artık dünyada bunun ne kadar önemli olduğu anlaşıldı. Amerikada bir meyve bahçesine kiralanan arının 20 günlük kirası 150 dolar olduğunu söylersek işin önemi anlaşılır... Ülkemiz de de Tohum üreticisi firmalar kovan başı 15 YTL kira ödemeye başladılar. Demekki arının ve arıcının kıymeti geçte olsa anlaşılıyor. Aşağıdaki beş ayrı bitkiye konan bal arısı fotoğrafı sadece bir örnek.



2 Ağustos 2007

EŞEK ARISI...

Yılın bu mevsiminde arı kovanlarımıza saldırdıkları gibi, akşamları balkonlarında oturan bir çok insanıda rahatsız ederler. Eşek arıları ile mücadele yöntemleri çok farklıdır, bazı yerlerde yuvaları yakılıyor veya yuva deliğine su dökülerek boğuluyorlar. Ulaşılamayan yüksek yerlerdekiler ise zarar vermeye devam ediyorlar. Arı kovanlarına saldıran eşek arıları Japonya'da yapılan araştırmaya göre 20 tanesi 2 saat içinde bir kovan arıyı kesebiliyorlar. Bizdede çok zararını gören arıcılarımız var. Piyasada satılan eşek arısı kapanlarını kullanan arıcılardan memnun olanını görmedim. Kitaplara baktığınızda içerisine kokmuş et asın diye yazıyor, bir arkadaşım aldığı eti kokutmaya çalıştığını yazdı bana, eti bulduk da kokutmasımı kaldı diye takılmadan edemedim. Çok basit yöntemleri var. Pet şişelerin içerisine az miktarda bira dökün. Yaş hamur mayasınında aynı şekilde sulandırılarak olduğunu söylediler, denemedim. Daha pratik yol bilenler varsa yazın lütfen. Not: Daha önce bu yazıyı okuyanlar, şişeleri kesin diye yazmıştım. Bir arıcı kardeşim içine yağmur giriyor dedi. Şişeleri kesmeyin. Uyarıyı yapan Almanya'dan Mehmet YÜKSEL Kardeşime teşekkürler. Bal arıları bira kokusunu sevmediği için yanaşmayacaklar. Eşek arılarının şişelere dolduğunu göreceksiniz. Aşağıdaki fotoğrafları Alaplı'da organik sertifikalı üretim yapan Ali YENER kardeşim yolladı. Kendisine teşekkürler. 4 şişeden 150 tane eşek arısı çıktığını söyledi.

1 Ağustos 2007

HABERCİ...

Haberci her zaman yapacağının en iyisini yapar. Bu sabah arkadaşlarımla görüşürken güzel bir haberi Özhan YİĞİTLER verdi. Web siteleri yeni versiyonu ile yayında. Arkadaşlar herkes mutlaka ziyaret etsin ve listenizdeki herkese adresi yollayın. http://www.haberci.com/ Bundan sonra kendi haberlerinizi bu sitede yayınlayabilecek ve bölgenizi tanıtabileceksiniz. Haberci programının yapımcısı Coşkun ARAL ve ekibi yıllardır Dünyanın değişik yerlerinde belgeseller hazırlayıp yayınlıyorlar. Soldan sağa: Değişim medya gurubu Genel yayın yönetmeni Hüseyin ORHAN, Selahattin GÜNEY ve Haberci ekibinin vazgecilmezi Teknoloji koortinatörü Özhan YİĞİTLER .


Zonguldak Ereğli'ye geldiklerinde bir dizi etkinlikler yaptılar.Bunlardan bir taneside tebeşir etkinliği idi, ama ne etkinlik. Gerçekten görmeye değerdi. Bu çalışmada Ereğli Güzel Sanatlar Lisesi öğrencileri ve yöredeki resim sevenler çalıştı. Bizde Zonguldak İli Arı Yetiştiricileri Birliği'nin logosunu yere çizdirdik.