26 Aralık 2008

KIŞTA KONUKLARIM...

Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği tarafından oluşturulan komisyonlar 22-24 Aralık tarihleri arasında Ankara'da genel merkez binasında çalışmalara başladı. Benimde eğitim komisyonunda olmamdan dolayı 23 Aralık'ta Ankara'da idim, daha önceden televizyon programı ile ilgili görüştüğüm başkanlarım bir sonraki gün Zonguldak'a geldiler. Kanal 67 - Z televizyonunda 15 günde bir canlı olarak yaptığım BALLI BABA adlı arıcılık programında bu haftaki konuklarım Giresun İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Vet. Hekimi sayın Kubilay ELEVLİ ve Rize İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı sayın Fevzi CİVAOĞLU İle birlikte kurulan komisyonlardaki görevlerini ve arıcılığın geleceği konularında çok güzel sohbetimiz oldu. Mevsim itibariyle yoğun kar yağışından dolayı 1.5 saat rotarlı gelebildiler. Ben bile terminalde karşılamak için bayağı üşüdüm. Allah kimseyi karda kışda dışarlarda bırakmasın. Ertesi gün Zonguldak - Ereğli yolunda kalan bir çok araç vardı ve kar yağışından dolayı görüş mesafesi bir hayli azdı.
Programı izlemek için tıklayınız:http://www.demirmedya.net/haber_detay.php?haber_id=20101

15 Aralık 2008

BAYRAM BEREKETİ...

Uzun zamandan beri PROPOLİS ile ilgili yaptığım araştırma ve çalışmalar netiçesinde artık sona doğru hızla yaklaşıyorum. Arıcılarımızın bir kısmının bilmediği bir kısmınında değerini ve piyasasını bulamadığı için önemsemeden kazıyıp attığı bu ürünü ben yıllarca biriktirdim ve arıcılarımıza da biriktirmeleri yönünde telkinde bulunmuştum.
Bu bayram tatilinde Bursa Kemalpaşa'da yaşayan ve arıcılık yapan dayısı Enver ÖNER'i ziyarete giden Halil BİLEN kardeşim oradaki arılıklta bulunan boş çerçeveleri ve kovanları bir güzel elden geçirerek üzerlerinde bulunan propolisleri güzelçe kazıyıp poşetledi. Bu işlerin yapıldığı ortamın temiz olması çok önemli ve Halil BİLEN 'in bu konuda ne kadar titiz olduğuda görülmekte. Kazınan bu propolisler işlenerek Pastil, sabun, sakız ve propolisli şeker üretiminde kullanılaçağı için hijyen kurallarına uyarak üretilmesi elbette çok önemli. Propolisleri işlemeden önce içindeki kalabilecek arı , balmumu ve diğer istenmeyen parçaların ayıklanabilmesi için mutlaka kazındığı şekilde kalması gerekir. Eğer toplanan Propolisler top top yapılırsa işlenmeleri son derece zor oluyor. Üretiçi arkadaşlarımızın bu konuya çok dikkat etmeleri gerekir. Kazınıp alınan Propolisler temiz poşetlere konarak buz dolabında muhafaza edilmeleri kalitesinin bozulmaması açısından çok önemlidir.
Mübarek kurban bayramının bir başka bereketini daha gördük demekki. Bana yollanan bu Propolisleri bende en iyi şekilde değerlendirmeye çalışacağım.

12 Aralık 2008

YALNIZ DEĞİLDİM...

Dün akşam 67 KANAL Z televizyonunda yaptığım programda konuk almamıştım, çünkü daha önce Muğla'da yapılan kongrede çektiğim görüntüleri yayınlamak ve bayram nedeniyle izleyicilerin bayramını kutlamak istemiştim. Akşamki programa giderken ulaşım konusunda Ereğli'de arıcılık yapan değerli dostum Zafer ALTINSOY yardımcı oldu, onun arabasıyla gittik geldik. Televizyona giderken yolda telefon edip yanımıza gelmek istediğini söyleyen ve yayın öncesi bizi yanlız bırakmayan Çaycuma'lı arıcı dostlarıma teşekkür ediyorum.
Fotoğrafda soldan sağa:Emrah KALPAKLI, Zafer ALTINSOY, Selahattin GÜNEY, Ekrem KÖSE ve Hasan KALPAKLI
Not: Cevaplayamadığımız SMS leri gelecek programda cevaplayacağım.
Prgramın tekrarını izlemek için tıklayınız:http://www.demirmedya.net/haber_detay.php?haber_id=20101

6 Aralık 2008

BAYRAMLARIMIZ...

Mübarek Kurban Bayramının Size, Ailenize,Ülkemize ve Tüm İnsanlığa hayırlar getirmesini dilerim... Amin...Amin...Amin...

4 Aralık 2008

MUĞLA YOLUNDA GÖRDÜKLERİMDEN...

Geçen hafta katıldığım Muğla arıcılık kongresinde arta kalan zamanlarımızda bir kaç arıcı ve arılık gezme şansımız olmuştu. Muğla'ya gitmeden yolumuz üzerinde olan değerli dostum, Makine mühendisi sayın Uğur KIRAN aynı zamanda arıcı kardeşimizi görmeden geçmiyelim dedik. İyiki dedik yani başımıza gelmeyenler kalmadı, İzmir kazan biz kepçe misali orası senin burası benim dolaştık durduk. Hayatta hiç beceremediğim şey adres arayıp bulmak...


Hay Allah nerede bu millet diye bizi arıyor, biz dedikki marketin giriş kapısındayız. Nerden bilelim her tarafında kapı var, telefon elinde tam karşımızda bize nerdesin diyor bende karşına bak diyorum, işte o anlar... ve çok şükür buluştuk ama ne buluşma. Sıkımı ayrılalım bizim yol uzun Uğur kardeşimiz bahçeden gelmiş bırak gidelim olmazzzzz... Atalarımız derki: "DOST KAZAN DÜŞMANI ANANDA DOĞURUR"!!! Soldan sağa: Mak.müh. Uğur KIRAN, Selahattin GÜNEY, Vet. hekimi. Harun KULOĞLU (BioHAYAT arge müdürü) Uğur bey gösterdiğin ilgiye ve güler yüze sonsuz teşekkürler. Bizede beklerizzz...
Malüm yolumuza devam ettik, akşam oldu biz muğlaya gittik konaklayacağımız yer ise Marmaris yani 54 km mesdafe var devaaammmm. Gece iyi bir uykudan sonra sabah kahvaltısı terasta ve marmaris koyu ayaklarımızın altında (Kaldığımız yer Marmaris Polis evi) Hava biraz sisli ve serin. Ben buraları gördükçe Karadeniz demekki hala keşfedilmemiş derim inanın. Kahvaltı sonrası Muğla'ya gitmek için yola çıktık ama programımızda hava açarsa yol kenarlarında gördüğümüz arıcılara uğramak var. Ormanlık alanlarda çam ağaçlarının nefis kokusu sabah sabah insanın ciğerlerine bol bol oksijen dolduruyor. Deniz kenarından dağlara döne döne tırmanıyorsunuz ve 670 rakım tabelası yolun kenarında. İşte yolun alt tarafında küçük bir arılık 60 civarında kovan var, bir görüntü alıp devam ediyoruz. Birazdaha yol alınca bu sefer sağda yolun tam kenarında yüzden fazla kovan var ama burdada kimse yok...

Devam ediyoruz hava güneşli dağlar yemyeşil çam ormanı ve yollarda genişletme çalışmaları var. Az yolumuz kaldı derken sağ tarafta ormanın içinde düzlük bir alanda epeyçe fazla arı kovanı gördük. Daha önce yağmur yağdığı için araba ile giremedik. Yürüyerek arıcılara doğru gidiyoruz ve kulübenin önünde yanan ateşin yanında iki kişi oturuyor selam verip kırk yıllık dost gibi karşılanıyoruz.

Buradaki arıcılarımız Osmaniye'den gelmişler çam balı için. Sohbetimiz koyulaşıyor, ben amcanın yaşını soruyorum (50-55 diyecek beklerken) elli yıllık arıcıyım diyor Ahmet AVLUK amcamız yaş 72 diyor gülerek ve ekliyor arıcılar yaşlanmazzzz. Yanındaki genç kardeşimiz Alparslan DOSTUOĞLU 30 yaşında , çok uzun yıllar birlikte arıcılık yapıyorlar. Burada 400 arılı kovanları var, bu yıl mevsimin iyi geçtiğini söylediler ama arılarda varroa çok diyorlar. Beraber yolculuk yaptığımız BioHAYAT firması arge müdürü 2 şişe ilaç veriyor ve nasıl kullanacaklarını gösteriyoruz. Dağda koçayemiş ve keçiboynuzu çok diye anlattılar arılar bu günlerde koçayemişten çok güzel nektar ve polen taşıyorlar dediler, sağolsunlar bizede topladıkları koçayemiş meyvelerinden ikram ettiler. Ürününüz bol ömrünüz uzun olsun diyerek ayrıldık.
Kongreyi bitirdik geri dönüş yolunda Aydın'da yaklaşık 700 kovanla gezginçi arıcılık yapan Hasan EYİNÇ'e uğradık, nefis bir çay molası yaptık. Değerli Hasan EYİNÇ ailesine sıcak yuvalarını bize açtıkları için teşekkür ederiz. Oradanda ayrıldık yola devammmm... Manisa girişinde ve Balıkesir'de mola yerinde gördüklerim ise yorumsuz :)