
Kovan açılmadan önce öğrencilere arılıkta nasıl hareket edileceğini anlattım, bu kısa sohbetin ardından arılığa girdik. Bir çok kişinin arıdan korkuyor olmasına rağmen bu arkadaşlarımız maske giymeye bile gerek görmeden kovanın başındaki çalışmalara katıldılar. Elbette buradan aldıkları pratik ve teorik bilgilerle arıcı olamayacaklar ama, en azından bu genç yaşlarında arıyı, arı ürünlerini ve arıların tabiattaki görevlerini çok iyi kavramış olarak bundan sonra atılacakları meslek hayatlarında gidecekleri yerlerde çok büyük faydaları olacaktır.

Kovan kontrolüne başladığımızda her arkadaşın heyecanı benide mutlu etti. Çünkü çerçeveler elden ele dolaşarak herkes kendince yorumunu yaptı, ana arı, günlük yumurta, balın konduğu gözler ile polen stoklarını gördüler ve arılardan korkulmaması gerektiğini gösterdiler. Kovan başındaki çalışmamız bittikten sonra polen kapanlı kovanlarda toplanan polenin nasıl alındığını kontrol ettik. Tabiki tadına bakmadan olmazdı... Taze polenin tadı ve kalitesi bir başka oluyor.

Öğlen yemeğimizi piknik havasında yedikten sonra bulunduğum yerdeki ormanlık alanda 2 saatlik güzel bir yürüyüş yaptık, bu yürüyüş esnasında da ormanlık alanda bulunan ballı bitkileri tanıdık. Arkadaşlarımızda şehirden uzak tabiatla başbaşa güzel ve yorucu bir gün geçirmiş oldular. Tabiki bu güzel anıda fotoğraflamadan olmazdı.
Geleceğimizin teminatı olan bu pırıl pırıl gençlerimize bundan sonraki hayatlarında da her şeyin gönüllerince olmasını dilerim.