26 Şubat 2010

KONGRENİN ARDINDAN...

Tarım Bakanlığı ve Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği ortaklaşa düzenledikleri 1. TÜRKİYE - İSRAİL ARICILIK KONGRESİ sona erdi. Gördüklerimin ve duyduklarımın bir kısmını paylaşmaya çalışacağım. Ülkemizden Tarım Bakanlığı, Arıcılar Merkez birliği, üniversiteler ve arıcılar yoğun olarak katıldı. İsrail Tarım bakanlığı, elçilik ve arıcılar birliği başkanlığı düzeyinde katıldı.

Toplantı salonunda Arı Yetiştiricileri Birlikleri ve bazı firmalar stand açmıştı...


Toplantının 2. gününde şehir turu düzenlenmişti, ancak biz tur yerine Antalya'da arıları olan Isparta birlik başkanı sayın Mustafa DEMİRALAY hocamızın arılığına gittik. Fotoğrafta soldan sağa: Balıkesir İli Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı sayın Mustafa YAZICI, BioHayat firmasından sayın Veteriner Hekim Ömer PEKCAN, Isparta ili Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Sayın Mustafa DEMİRALAY, Zonguldak'lı arıcılarımızdan sayın Ali Yücel ERGİN, sayın Muhammet DURGUT, Temel petek firması genel koordinatörü sayın Tuğba ARDOS, ve ben...

Toplantıya katılan son gün konuşmacıların bir bölümü toplu halde.
Bu toplantıya değişik üniversitelerden çok sayıda bilim adamının katılması, ülkemizde arıcılığın sahipsiz olmadığını ve ciddi çalışmaların olduğunun bir göstergesiydi. İnşallah Ülkemizde bulunan arıcılarımız bu tür toplantıları ve değerli bilim adamlarımızı iyi takip ederek başarı çıtasını hep birlikte yükseltiriz.
Bundan sonraki yazılarımda konuşmacıların videolarını ve fotoğraflarını yayınlamaya çalışacağım. Sizlere ve arılarınıza sağlıklı, bereketli bir sezon dilerim. Sevgiyle kalın...

8 yorum:

İlhami Uyar dedi ki...

Saygıdeğer başkanım,birkişinin çok bilmesi birşeyi değiştirmiyor,bilgi ve sorunların paylaşılınca çözüleceği muhakkaktır,orada her yöreden ,görevli ,araştırmacı,öğretim üyesi vb insanlar var ,sorunlar ve gelecekte öngörülenler mutlaka masaya yatırılmıştır,bu gibi güzel etkinlikler yaygınlaştıkça birçok engelin aşılacağına gönülden inanıyorum.Bu vesileyle paylaşımınız için şükranlarımı sunar,bu gibi toplantıların arıcıların sorunlarını çözmede faydalı olmasını temenni ederim.İyi çalışmalar,kolay gelsin.Saygılarımla.

HÜSEYİN AVNİ ÖZCAN dedi ki...

Abi sizlerle bu konferansa katılmak için can atıyordum ancak işimle ilgili sebeblerden dolayı katılamadığıma üzgünüm yazılarınızdan ve başkaca kaynaklardan takipettiğime göre bir hayli keyifli olmuş,İnşallah bir dahaki sefere

yalovalı arıcı dedi ki...

bu ve bunun gibi toplantıların seminerlerin festivallerin arıcılara ne faydası oluyor özet çıkarıp yazarmısınız

Ballı Baba dedi ki...

İlhami abi,eğitim çok önemli biliyorsunuz...

Hüseyin Avni ÖZCAN, Abi senin için görüntüleri çektim, gönlümüz bir...

Yalovalı arıcı, insanlar neden sürekli yemek yer ki? Yemeğin ne faydası var diyemezsek, toplantıların, eğitimlerin, festivallerin.... ne faydası var diyemeyiz. Özet olarak fırsatı olan hiç kimse bu tür organizasyonları KAÇIRMASIN. ONLARCA BİLİM ADAMINI YÜZLERCE ARICIYI VE BİR KAÇ FİRMAYI BİR ARADA GÖRÜP İSTEDİĞİN GİBİ KONUŞMA VE DİNLEME FIRSATINI YAKALAMAK KADAR DEĞERLİ NE OLABİLİR...

Murat Çakır dedi ki...

Kongre, festival, fuar vs gibi organizasyonlar sektöre ne kazandırıyor sorusu arazideki arıcının kafasını çok kurcalaması normal. Çünkü uzaktan bakıldığında çilesini arıcı çekiyor, sefasını da kongre katılımcıları sürüyor gibi gözüküyor.

Aynı şeyi şöyle örnekleyebiliriz. Cephede savaşan bir asker, masa başında diplomasi savaşı veren kişinin yaptığını da küçümsüyordur. Cephede ben kurşun atıyorum, ben ölüyorum ama sefasını diplomatlar sürüyor diye düşünüyordur.

Ama savaşın kazanımları ya da kaybettirdikleri diplomatların oturdukları masalarda ortaya çıkıyor.

Arıcılık kongrelerini de böyle düşünün. Bireysel olarak yaptığımız başarılı arıcılığın dünyadaki arıcılık sektörü açısından çok büyük anlamı yok.

Ama uluslararası katılımlı başarılı bir arıcılık kongresi, Türk arıcılığının dünya içindeki konumunu güçlendiren en önemli araç.

HB dedi ki...

Birşeyler de ben ekleyeyim.

Gitmeden, görmeden ve o atmosferi koklamadan eleştirmemek gerekiyor bu tür organizasyonları..

Maskeni çıkaracaksın, kravatını takacaksın ve gideceksin, göreceksin ve o atmosferi koklayacaksın.

Sonra eleştirinin kralını yapma hakkı hepimizde var.

Keşke zamanımız müsait olsa da katılabilsek...

Bu tür organizasyonlarda dikkat çekici biçimde arılık ziyaretleri gerçekleştirilmeye başlandı.

Bu anlamda bizlere düşen görev ziyaret edilebilir örnek arıcılık çiftlikleri oluşturmak ve kongrelere değişik bir vizyon katmak...

Bilimadamlarını eleştirmek, kongre katılımcılarını yeme-içme ekibi olarak görmekten ziyade gıpta ile bakılan arıcılık uygulamaları ve özel arılıklar sahibi özel arıcılar olmaya özen gösterelim.

Mehmet Akpınar dedi ki...

Selahattin Bey'im,konferanstan fazla bahsetmemişsiniz.Haberlerinizi bekliyorum.
Saygılarımla

Adsız dedi ki...

Valla bu çok güzel olmuş.İsraille bu işi beraber yapmak çok güzel bir ara sayın doğaroğlu hocamda israilli bir arı prof.le birlikte ülkenin değişik yerlerinde çalışma yapmışlardı.tabii bu baya uzun yıllar önceydi.
yalçın meriç