20 Haziran 2007

YAĞMACILIK YOK ???...

Şimdi nerden çıktı bu yağmacılık demeyin. Arkadaşlar bu yıl Türkiye'de arıcıların mevsimi iyi oldu. Kovanlarımızda ki balları hasat etme vakti geldi geliyor. Şimdi çoook dikkat edilmesi gereken konu bu. Yıllardır arıcılık yapıyor olmam işi çok iyi biliyor olmam anlamına gelmiyor. (Bu bir itiraftır) Arıcılık başlı başına bir derya, içine girdikce sizi içine çeker. Unutmamak lazım ki her işte olduğu gibi uyulması gereken kuralları vardır. Bunlardan bir taneside telafisi olmayan YAĞMACILIK olayıdır. Bilmiyorum yaşayanınız, göreniniz var mı? Allah hiç kimseye yaşatmasın derim. Oturup da ağladığımı bilirim!!! Komşum hata yapıyor ve faturayı ben ödüyorum... Bu güne kadar verdiğim arıcılık kurslarında hep şunu söyledim. Arıların bulunduğu yerlerde nektar akışı bittiyse bütün hareketlerinizi kontrol edin. Etrafa düşecek olan bir mum kırıntısı. bir damla bal, minnacık bir kek parçası ne bileyim arıları cezbedecek herhanki bir şey düşerse mutlaka orasının iyice yıkanarak temizlenmesi gerekiyor. Aksi halde o kokuyu bulan arılar bu nerden geldi diye araştırmaya başlıyorlar. Mutlaka içinden koku çıkan bir veya birkaç kovana girmeye başlıyorlar. Kovan kendini savunmaya çalışsada tüm arılarını öldürebiliyorlar.

Artık burada yapabileceğiniz bir şey yoktur!!! Ben hep şunu söyledim ve söyleyeceğim yapılacak tek şey var BAŞLATMAMAK. Bir çok arıcılık kitabında şöyle yapın diye yazıyor elbette, bunlar güzel bilgilerdir. Ama başladığında bunların hiç biri işe yaramıyor bilesiniz... Yokmu bunun bir yolu derseniz var elbette, başlatmayın dedik ya. Bakın başlatmamanın kolayı var.

Bal hasatı başladığında arılar çıkan bu güzelim koku nerden geldi diye araştırmaya başlayacaklar değil mi? İşte burda kurnazlık başladı. Ben bal hasatında arıların üzerinden aldığım ballıktan sonra kapağı kapatmadan sirkeli suya batırılmış kovanın ebatından daha geniş bezleri örtü tahtasının üzerine örtüyorum. (bez kullananlar için de aynıdır) Arılar çıkan bal kokusunu ararken sirke kokusunu buluyor ve oradan uzaklaşıyorlar.
Yağmacılık başlayan kovanı kurtarmak için tamamını sirkeli suya batırılmış bezlerle sardım ve uçuş deliğinin şeklini değiştim ancak 3 gün sonra arılar kendine geldiler. Yada arıları arılıktan uaklaştıracaksınız. Bazende geri kalanlarda başlıyor yağmacılık. SON ÇARE BAŞLATMAYIIINN !!!

3 yorum:

Ali Türk dedi ki...

alrıcılıkta yağmacılık felakettir.başıma gelmedi ama inşallah kimseye gelmez.çok dikkatli olup,ya az sonra yaparım dememek lazım.bir yere balmı aktı ilk orayı yıkamalı,açıkta çıta bırakılmamalı.bence çok önemli bir konu,yazın ortasında hazır kovanlarınız elinizden uyçup gider Allah korusun.Selahattin beye teşekürler.

numan demir dedi ki...

bence yağmayı başlatmamak için bal akışı bitmeden sağım yapmaktır bal alırken yere bal dökmemek mümkün değil göremiyorsunuz zaten

Unknown dedi ki...

selahattin hocam yazınızı okudum, bu sirkeli bez metodunuda ayriyeten beğendim. benim 2 tane arım vardı bunları böldüm 4 tane yaptım, çevredede başka kovan yok, ama alan dar oldugu için bölme işleminden ötürü kovanlar birbirine neredeyse yapışık oldu. bugun gözlemlediğimde kovan önünde bir hareketlilik vardı ve arılar kovan ucus tahtası önünde kavga ediyorlardı işte ozaman anladım o kovanda yağma olayı başlamış, şerbetleme işini akşama doğru yapmama rağmen böyle bir olay oldu, sanırım bebim kovan arası mesafeyi açmam gerekecek,tüm kovanlarım eşit güçte oldugu için kovanlarım bu yağmalama işinden fazla etkilenmez diye düşünüyorum. umarım öyle olur :) saygılarımla