13 Nisan 2010

KARA KOVAN...

Daha önceki yazılarımda bahcemde bulunan kütük kovan (KARA KOVAN) için yazmıştım ve kapıda bulunan kütükleri nasıl oyduğumun videosunu çekmiştim. İşlerimin yoğunluğu nedeniyle hafta sonu arılarımın ilkbahar bakımlarını bitirdim, polen kapanlarını faaliyete soktum. Sıkışan bir kaç kovana daha ballıkları koydum, sıkışan arılar derken bunların arasında kara kovanda var. Yorum yazan arkadaşlar da ballık nasıl konur diye sormuştu, işte şimdi o konuya geldik. 11 Nisan Pazar günü kara kovanın arka kapağını açtığımızda arının sıkıştığını gördük, hatta kapağa bile petek örmeye başlamış. Kapakta örülen parçayı yine kılavuz olarak kapağı aldığım yere yapıştırdım ve boş olan diğer kara kovanı ballık olarak ilave ettim. Yaptığım çalışmalarda yalnız değildim, Ereğlide arıcılık yapan Muhammet DURGUT yanımdaydı.



İşte kara kovana ballık koyma olayımız bu. Kovanın üzerinde durduğu ağaç kasa bu yıl profilden yapılan sehpayla değiştirilecek. Arka tarafta görülen üçüncü kovan ise daha önce yazdığım 130 yıllık kara kovan bahçeye çıkartıldı içi pürmüzle yakıldı ve arı konmaya hazır hale geldi ama ön kapağı çok eski, arka kapağı ise yok bu hafta kapakları yenilenecek. İnşallah Mayıs ayının ilk haftası onada arı konacak.



Hafta sonu yalnız değildim dedim ya, İşte yeni arıcı adayımız. Hayatında ilk defa arı kovanını ve arıyı bu kadar yakından görüyor. Kovan açmadan önce kısa bir sohbetimiz oldu, neler yapması ve yapmaması gerektiğini anlattım ama bu kadar cesaretli olacağı aklımdan bile geçmedi doğrusu. İnanın akıllı ve meraklı insanlardan arılarda anlıyor diyesim geldi. Önce bir kovanda arıların yaşantısı üzerine konuştuk, ana arı, günlük yumurtalar, polen taşıyan arılar veee çerceve bizim delikanlının elinde birde bana inat maskeyi bile açmış. Sonra arkamızdaki kara kovanı merak ettiği için onuda açalım dedik, eeeeee bu kadar cesaret gösteren yiğit delikanlıya mevsimi gelmesede bir parmak bal tatırmazsak olmaz değilmi. Kim bu delikanlı derseniz, Askeriyede kurs veriyorum ya işte komutanımızın oğlu Batuhan FİDAN. Arılar kadar çalışkan ve arıları bu kadar çok seven Batuhan'a hayatında başarılar diliyorum.

6 yorum:

BALIM dedi ki...

Selahattin Hocam,
Siz arıcılığı öyle güzel bir şekilde sevdiriyorsunuz ki etkilenmemek ne mümkün...Bu delikanlı hayatında unutamayacağı bir tecrübeyi sizinle birlikte yaşadı...Sizin yapmış olduğunuz çalışmaları yakınen izleme şansına sahip olmuş biri olarak aynı zamanda yardımsever yönünüzü gördükçe şahsınıza duyduğum sevgi ve saygı her geçen gün artarak devam etmektedir. Umarım sevdiklerinizle bir ömür boyu sağlık,huzur ve bol kazançlar elde ederek geçirirsiniz...
Saygılarımla...

Cafer KARA dedi ki...

Başkanım,
Karakovan yönetmek de apayrı bir incelik ve maharet, tebrikler. Eğitimci yönünüzün de bu denli hayatla içiçeleşmesi -ki olunca böyle olunmalı- eğitiminizden geçenler kısa sürede tecrübeli olmuşçasına davranabiliyor. Sizin gibi eğitimciliği gerçekten içselleştirenlere o kadar ihtiyaç varki... Kolay gelsin, SAYGILARIMLA...

ali yener dedi ki...

başkanım seni uzun yıllardan beri takip ederim seni daha hiç maskeyle görmedim acaba sebebi nedir maskeye alerjinmi var yoksa arılar çokmu uysal arılarının ırkı karniolmü yoksa

ÇAYLI dedi ki...

kolay gelsin abi öncelikle kendini ender şanslı hissetmesi gereken kardeşimi tebrik eder o anları doyadoya yaşamasının herkese nasib olmadıgını bilmesini isterim.kara kovannınızında biran önce misafirleriyle buluşması dileklerimle kolay gelsin

Adsız dedi ki...

Kolay gelsin başkanım,bakalım bende niyet ettim seninki gibi bir karakovan yapmaya.Olur inşallah,ilk balından sana getiririm nasip olursa.
Y.Meriç

Adsız dedi ki...

o kara kovanın boyu bana biraz kısa gibi geliyor ya.
meriç